MHP lideri Bahçeli’nin İmralı çıkışından sonra gözler cuma günü toplanacak çözüm komisyonunda. Orada ertelenen İmralı’ya gidiş kararı çıkacak mı? Yoksa yine top mu çevrilecek?
Bahçeli’nin çıkışı komisyonu bir karar almaya zorluyor. Böylece Erdoğan’ın İmralı heyetiyle yaptığı 2 görüşme dışında sürece dair mesafeli duruşu da neticeye bağlanmış olacak. Yani Erdoğan ya komisyon başkanı Kurtulmuş’a gidin diyecek veye yine sessiz kalacak. O nedenle cuma günü verilecek karar önemli.
Bunca karmaşa içinde yanıt bulmamış pek çok soru hala yerli yerinde duruyor. Geçen yıl ekim ayında Devlet Bahçeli’yi DEM Parti sıralarına götüren şey gerçekte neydi? Hangi öngörülerle bu yeni “çözüm” sürecinin başlatılmasına karar verildi? Gerçek sebep İsrail miydi, yoksa asıl sorun Suriye’nin kuzeyindeki Kürt güçleri miydi?
Sorulara hala net yanıt veremiyoruz. Genel izlenim, kim olduğu belli olmayan “birileri”nin bir planının olduğu ve gelişmelerin bu plan doğrultusunda ilerlediği şeklinde. Hal böyle olunca da yürütülen sürece dair güvensizlikler bir türlü aşılamıyor. Çünkü yarın Erdoğan’ın tam tersi bir çıkış yaparak süreci yeniden bitirmeyeceğinin bir garantisi bulunmuyor.
Öcalan’ın açıklamaları, PKK’nın kendini feshetme kararı gibi bir dizi gelişme yaşanırken sürecin diğer ayağından tek bir adım atılmış değil. Demirtaş AİHM kararlarına rağmen, üstelik bir barış süreci yürütülürken serbest bırakılmıyor. AYM kararları uygulanmıyor, seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay hala hapis.
“Oyunu kuranlar”ın devam eden barış süreci ile demokratikleşmeyi birlikte yürütmek gibi bir dertlerinin olmadığı anlaşılıyor. Böyle olunca da “peki murat edilen ne” sorusu bir türlü yanıt bulmamış oluyor. O nedenle Cuma günü Meclis Komisyonu’nun İmralı’ya gitme veya gitmeme kararı belirsizlikleri bir nebze olsun gidermiş olacak.