TBMM Adalet Komisyonu’nda, kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi. Teklifte, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlar için kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden de denetimli serbestliğe 3 yıl daha erken ayrılma imkânı tanıyan infaz düzenlemesi yer alıyor.

Teklif Genel Kurul’a geçmeden önce, “Kovid-19 düzenlemesi” olarak bilinen infaz indirimiyle ilgili önemli bir değişiklik yapıldı. Gelen tepkiler üzerine, AKP tarafından verilen ve komisyonda kabul edilen önergeyle, bazı suçlar bu kapsamdan çıkarıldı.

Buna göre, terör ve örgütlü suçlar ile alt ve üst soy, kardeş, eş, boşanılan eş, kadın, çocuk ve kendisini savunamayacak durumda olan kişilere karşı işlenen kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı gibi suçlardan hükümlü olanlar; erken tahliye veya açık cezaevine daha erken geçiş gibi haklardan yararlanamayacak.

ERKEN TAHLİYE VE AÇIĞA AYRILMA ŞARTLARI

Yeni düzenlemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar bakımından, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler için infaz şartları yeniden belirlendi.

Toplam hapis cezası 10 yıldan az olanların 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla olanların ise 3 ayını kapalı cezaevinde geçirmesi ve ilgili mevzuata göre açığa ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalmış olması halinde, bu hükümlüler açık ceza infaz kurumlarına alınabilecek.

Aynı şekilde, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlardan dolayı açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde ve en az 3 ay açık cezaevinde kalmak şartıyla, denetimli serbestlikten 3 yıl daha erken yararlandırılacak. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte infaz sistemine uyum amacıyla ek uyum hükümleri de uygulanacak.

Adalet Komisyonu’nda kabul edilen Kovid-19 infaz düzenlemesinin yasalaşması durumunda, istisna tutulan suçlar dışında kalan hükümlüler arasından yaklaşık 55 bin kişinin bu haktan yararlanabileceği öngörülüyor.

CEZA MUHAKEMESİNDE BÖLGE ADLİYEYE GENİŞ YETKİ

Pakette yalnızca infaz ve af niteliğindeki hükümler yer almıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu başta olmak üzere birçok kanunda da değişiklik öngörülüyor.

Bölge adliye mahkemelerinin bozma yetkisinin kapsamı genişletiliyor. İlk derece mahkemesi kararlarında hukuka aykırılık tespit edilmesi halinde, bölge adliye mahkemesi ceza daireleri tarafından bozma kararı verilebilmesine imkân tanınıyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen düzenlemeyle, uzlaşmanın sağlandığı “hakaret” suçu dosyaları, bu suçun uzlaştırma kapsamından çıkarıldığı gerekçesiyle ön ödeme kapsamına alınamayacak ve uzlaştırma hükümlerine göre sonuçlandırılacak. Soruşturma veya kovuşturma aşamasında olup da hükmün yürürlüğe girdiği tarihte uzlaşmanın sağlanmadığı dosyalar bakımından ise ön ödeme hükümleri uygulanacak.

ESNAF TARİFELERİNE MERKEZİ ONAY

Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nda yapılan değişiklikle, esnaf ve sanatkarların ürettiği mal ve hizmetlere ilişkin fiyat tarifeleri için yeni bir onay mekanizması getiriliyor.

Buna göre tarifeler, bağlı bulunulan odalar tarafından hazırlanacak; odanın üyesi olduğu Birlik yönetim kurulu, tarife kendisine sunulduktan sonra 30 gün içinde onay veya ret kararı verecek. Ticaret Bakanlığı görüşüne tabi tarifelerde bu süre, Bakanlığa görüş talebi ulaştığı gün duracak ve görüşün Birliğe iletilmesinden sonra işlemeye devam edecek.

Onaylanan tarifeler, mülki idare amirliği, belediye ve ilgili odaya 7 gün içinde bildirilecek; itiraz gelmemesi halinde 15 gün sonra yürürlüğe girecek. Fiyat tarifeleri, uygulanabilecek azami fiyatları gösterecek.

İtiraz edilen veya Ticaret Bakanlığı’nın olumsuz görüş bildirdiği tarifeler, uzlaşma komisyonu tarafından mevcut maliyetler, ortalama kâr marjları ve Orta Vadeli Program’daki enflasyon hedefleri dikkate alınarak yeniden değerlendirilecek.

ÖRGÜT SUÇLARINA VE ÇOCUK KULLANIMINA AĞIRLAŞTIRMA

Teklifte, suç örgütleriyle mücadeleye yönelik cezalar da ağırlaştırılıyor.

Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde, örgüt yöneticilerine verilecek cezalar yarısından bir katına kadar artırılacak.

Ayrıca, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun ceza sınırları da yükseltiliyor. Buna göre, örgüt kuran veya yöneten kişilere verilecek hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı ise 8 yıldan 10 yıla çıkarılıyor. Örgüt üyeleri için öngörülen cezalarda da üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltiliyor; örgütün silahlı olması halinde verilecek ceza, mevcut hükümlerden daha ağır hale getiriliyor.

KAMU İHALELERİNDE BEDEL İADESİ DÜZENLEMESİ

Kamu İhale Kanunu’nda yapılan değişiklikle, itirazen şikâyet başvuru bedeline ilişkin yeni bir sistem getiriliyor.

Başvuru dilekçesinde yer verilen iddialar üzerinden belirlenecek haklılık oranına göre, Kurul kararıyla başvuru bedelinin ilgili kısmının başvuru sahibine iade edilmesi mümkün olacak. Ancak başvurunun reddedildiği, eşit muamele ilkesine aykırılık gerekçesiyle ihalenin iptaline veya düzeltici işlem belirlenmesine karar verildiği durumlarda bedel iadesi yapılmayacak.

Doğal afet gibi mücbir sebepler nedeniyle feshedilen sözleşmelerde, ilk sözleşme bedelinin tamamlanmayan kısmına karşılık gelen tutarın iadesine de imkân tanınacak. Bu kapsamda bedel iadesi süreçleri için 30’ar günlük başvuru ve ödeme süreleri öngörülüyor. Söz konusu hükümlerden bazıları 26 Aralık 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek.

DOLANDIRICILIK DAVALARINDA GÖREV UYUMU

Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, “dolandırıcılık” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarına bakan mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlıklarının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Buna göre, “dolandırıcılık” suçunun yargılaması asliye ceza mahkemelerinde yapılacak. Değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihte ağır ceza mahkemelerinde görülmekte olan davalarda veya istinaf ya da temyiz aşamasındaki dosyalarda, mahkemenin görevi değiştiği gerekçesiyle görevsizlik veya bozma kararı verilemeyecek; bu dosyalar, kesin hükme bağlanıncaya kadar eski kurallara göre görülmeye devam edilecek.

TCK’DE “AKIL HASTALIĞI” VE TEDBİR SÜRELERİ

Türk Ceza Kanunu’nun “Akıl hastalığı” başlıklı hükmünde yapılan değişiklikle, kısmi akıl hastalığı bulunan kişiler hakkında hem cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri birlikte uygulanabilecek.

Ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet gerektiren suçlarda, akıl hastalarının sağlık kurumlarında geçireceği süre en az 1 yıl, üst sınırı 10 yıldan fazla olan hapis cezalarında ise en az 6 ay olacak.

SOSYAL MEDYADA “HAKARET”E ÖN ÖDEME

Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle işlenen “hakaret” suçu ön ödeme kapsamına alınıyor. Böylece sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarında, ön ödeme kurumunun daha etkin şekilde kullanılması hedefleniyor.

Kamu görevlisine, görevi nedeniyle işlenen hakaret suçlarında ise ön ödeme hükümleri uygulanmayacak, bu suçlar için genel hükümlere göre kamu davası açılabilecek.

TAKSİRLE YARALAMANIN CEZASI ARTIRILIYOR

Taksirle yaralama suçuna ilişkin hapis cezalarının sınırları yükseltiliyor.

Buna göre, bir kişinin yaralanmasına neden olan taksirli fiillerde hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya, üst sınırı 1 yıldan 2 yıla çıkarılıyor. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına yol açması halinde alt sınır 6 aydan 9 aya, üst sınır ise 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek.

Ayrıca “güveni kötüye kullanma” suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması, nitelikli hal olarak kabul edilecek ve bu durumda ceza bir kat artırılacak.

“KURUSIKI” SİLAH KULLANIMINA CEZA SIKILAŞIYOR

Kamuoyunda “kurusıkı” olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar, “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçu kapsamına alınıyor.

Yangın çıkaran, bina çökmesine, çığ, sel veya taşkına neden olan ya da silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişilere verilecek hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarılıyor. Suçun ses ve gaz fişeği atabilen silahla işlenmesi halinde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Bu fiillerin toplu bulunan yerlerde işlenmesi durumunda ceza yarı oranında artırılacak.

İNTERNET YAYINLARI VE ERİŞİM ENGELİ KARARLARI

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da da önemli değişiklikler yapılıyor.

Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini düşünen kişiler, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi için sulh ceza hâkimliğine başvurabilecek.

Sulh ceza hâkimi, ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği durumlarda ayrıntılı inceleme yapmadan 24 saat içinde içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararını verebilecek. Başvuranın talep etmesi halinde, adının ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine de karar verilebilecek.

İhlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hallerde başvuru reddedilecek. Hâkim, kural olarak yalnızca ihlale konu içeriğe yönelik karar verecek; tüm siteye erişimin engellenmesine ancak URL bazlı engellemenin yetersiz kalması veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanmaması halinde, gerekçesi açık yazılmak kaydıyla hükmedilebilecek.

Erişimin engellenmesi kararlarının gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ve içerik/yer sağlayıcıların sorumluları hakkında 1000 günden 5 bin güne kadar adli para cezası uygulanabilecek.

Günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurtdışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının, içeriğin çıkarılması kararlarını uygulamaması halinde, sulh ceza hâkiminin kararıyla internet trafiği bant genişlikleri önce yüzde 50, ardından yüzde 90’a kadar daraltılabilecek.

ELEKTRONİK HABERLEŞMEDE KİMLİK DOĞRULAMA ZORUNLULUĞU

Elektronik Haberleşme Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, abonelik işlemlerinde kimlik doğrulama süreçleri sıkılaştırılıyor.

Artık işletmeciler, elektronik kimlik doğrulama kabiliyeti olmayan kimlik belgeleriyle abonelik kaydı yapamayacak. Kimlik doğrulaması, kimlik belgesi ile yüz veya parmak izi özetine ilişkin biyometrik veriler ya da kimliği doğrulayan şifreler üzerinden gerçekleştirilecek.

Yabancı uyruklu kişiler için kimlik doğrulaması, Göç İdaresi Başkanlığı üzerinden, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) vasıtasıyla yapılacak. Uzaktan doğrulamada kişinin konum bilgisi de BTK aracılığıyla Göç İdaresi’ne aktarılacak.

Diplomatik ve konsolosluk mensupları ile statüsü uluslararası anlaşmalarla belirlenen temsilcilik çalışanları ve aileleri için, Dışişleri Bakanlığı’nın teyidi halinde, bu sıkı koşullar aranmadan abonelik kaydı yapılabilecek.

ABONELİKLERDE YENİ YÜKÜMLÜLÜKLER VE CEZALAR

Geçici kimlik belgesi bulunan vatandaşlardan da yüz veya parmak izi özetine ilişkin biyometrik veri alınacak.

İşletmeciler, 3 ayda bir tüm abonelerin durumunu resmi makamlardan teyit edecek; ölüm, tüzel kişiliğin sona ermesi gibi hallerde aktifliği sona eren abonelerin hat bağlantıları kesilecek.

Gerçek veya tüzel kişi adına açılabilecek hat sayısı BTK tarafından sınırlandırılacak; bu sınırın üzerinde hatta sahip olanlar için belirlenen süreler içinde kapatma veya devir zorunluluğu getirilecek.

Abonelik kayıtlarını güncellemesi gereken yabancı uyruklu kişiler, hükmün yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay içinde işletmeciye başvurmak zorunda olacak. BTK bu süreyi 6 ay daha uzatabilecek. Süresi içinde başvurmayan veya kimliği teyit edilemeyen yabancıların hatları, bir aylık sürenin sonunda işletmeci tarafından şebekeden çıkarılacak.

BTK, belirlediği sayının üzerinde hat kullanan cihazlara hizmet verilmemesini isteyebilecek. Bu yükümlülüklere uymayan işletmecilere, her bir hat veya cihaz başına yüksek tutarlı idari para cezaları uygulanacak.

Ayrıca, işletmecilerin tüketicilerden haksız ücret tahsil ettiğinin tespiti halinde, bu tutarların faiziyle birlikte tüketiciye iadesi zorunlu olacak.

SUÇTA KULLANILAN HATLARIN KESİLMESİ VE BİLGİ PAYLAŞIMI

Türk Ceza Kanunu’nda yer alan nitelikli hırsızlık, dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen mobil hatların bağlantısı, yürütülen soruşturma kapsamında hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kesilebilecek.

Hakim kararı olmaksızın verilen talimat, 24 saat içinde hâkimin onayına sunulacak; hâkim kararını 48 saat içinde açıklamazsa tedbir kendiliğinden kalkacak.

Soruşturma veya kovuşturma kapsamında, cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından işletmecilerden istenen bilgi ve belgelerin 10 gün içinde iletilmesi zorunlu olacak; yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi durumunda 50 bin liradan 300 bin liraya kadar idari para cezası uygulanabilecek.

BİLİŞİM SUÇLARINDA HESAPLARA EL KOYMA USULÜ

Ceza Muhakemesi Kanunu’na, bilişim suçlarıyla elde edilen menfaatin bulunduğu hesapların askıya alınması ve el konulmasına ilişkin yeni bir hüküm ekleniyor.

TCK’da düzenlenen nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında makul şüphe bulunması halinde, ilgili banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdindeki hesaplar 48 saate kadar askıya alınabilecek.

Askıya alma işlemi derhal cumhuriyet başsavcılığına ve hesap sahibine bildirilecek. Cumhuriyet savcısı, hesap sahibinin itirazı üzerine 24 saat içinde karar verecek.

Askıya alınan hesaplarda bulunan menfaatlere hâkim kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcının yazılı emriyle el konulabilecek. Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma, 24 saat içinde onaya sunulacak; hâkim 48 saat içinde karar vermezse el koyma tedbiri kalkacak. Suça konu menfaatin mağdura ait olduğunun anlaşılması halinde, iade işlemi soruşturma veya kovuşturma evresinde yapılabilecek.

GENEL GÜVENLİĞİN TEHLİKEYE ATILMASINDA YENİ NİTELİKLİ HALLER

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi, nitelikli hal olarak düzenleniyor ve bu suç seri muhakeme usulü kapsamı dışına çıkarılıyor.

Güveni kötüye kullanma suçunda ise, suçun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması cezayı ağırlaştırıcı neden sayılıyor ve bu nitelikli hal uzlaştırma kapsamı dışında bırakılıyor.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçlarında uzlaştırma yoluna gidilemeyecek. Ön ödeme kapsamına giren bir suç ile uzlaştırma kapsamındaki bir suç aynı mağdura karşı birlikte işlendiğinde, uzlaştırma kapsamındaki suç açısından uzlaşma hükümleri uygulanacak.

İCRA VE İFLAS KANUNU’NDA HARC VE BAĞIŞLAMA DÜZENLEMESİ

İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklikle, ihalenin feshi talebi için gereken nispi harç ve teminat yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin başvuruları, mahkemece dosya üzerinden ve kesin olarak reddedilecek.

Teminat veya harç eksik yatırıldığında, mahkeme iki haftalık kesin süre vererek bunların tamamlanmasını isteyecek; süre içinde eksiklik giderilmezse ihalenin feshi talebi derhal reddedilecek.

2025’te gazetecilik yargı tablosu: 213 dava
2025’te gazetecilik yargı tablosu: 213 dava
İçeriği Görüntüle

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına paralel olarak, alışılmış hediyeler dışındaki bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar için de yeni bir çerçeve çiziliyor. Geçici veya kesin aciz belgesi düzenlenmeden ya da iflas açılmadan önceki 1 yıl içinde yapılan bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar iptale tabi olacak.

Alt ve üst soy, üçüncü dereceye kadar kan hısımları, son 1 yıl içinde evlilik birliği sona ermiş olsa bile eş ve üçüncü dereceye kadar kayın hısımlar, evlatlık ve evlat edinenler ile ortak konutta yaşayan kişiler arasında yapılan tasarruflar, aksi ispatlanmadıkça bağışlama sayılacak. Borçlunun çok düşük bedelle yaptığı sözleşmeler veya ömür boyu gelir, intifa ya da ölünceye kadar bakma sözleşmeleri de, uygun karşılığın sağlandığı ispatlanmadıkça bağışlama niteliğinde kabul edilecek.

Ayrıca, istinaf ve temyiz başvurularında parasal sınırların uygulanmasında, şikayet veya dava tarihindeki miktar esas alınacak.

AVUKAT DİSİPLİN CEZALARI YENİDEN TANIMLANDI

Avukatlık Kanunu’nda yapılan değişiklikle, avukatlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları Anayasa Mahkemesi kararına uygun şekilde yeniden düzenleniyor.

Avukatların mesleki faaliyetleri veya baro/kurul görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle haklarında son soruşturma açılmasına karar verilmesi, ilgili baroya bildirilecek. Avukatlık onur ve unvanına, savunma hakkının kutsallığına ve özen–doğruluk yükümlülüklerine aykırı davranışlar tespit edildiğinde, ihlalin niteliğine göre “uyarma”, “kınama”, “para cezası”, “işten çıkarma” ve “meslekten çıkarma” yaptırımlarından biri uygulanacak.

Cezalarda tekerrür hükümleri de ayrıntılı şekilde düzenleniyor. Beş yıl içinde yeni disiplin suçu işlenmesi halinde bir derece ağır cezaya geçilebilecek; bir defa işten çıkarma cezası almış avukatların beş yıl içinde yeniden disiplin suçu işlemeleri durumunda meslekten çıkarma gündeme gelebilecek.

Meslekten çıkarma dışında bir disiplin cezası alan avukatlar, cezanın uygulanmasından itibaren 5 yıl sonra sicillerinden silinmesini talep edebilecek. Tekerrürle verilen işten çıkarma cezaları ise bu imkânın dışında tutuluyor.

Baro Disiplin Kurulu’nun kovuşturma sonucunu bekleme kararı verdiği dosyalarda, mahkeme kararının baroya bildirilmesinden itibaren 1 yıl içinde ceza verilmemesi halinde zaman aşımı işleyecek. Disiplin kararlarına karşı dava açılması, zaman aşımını kesecek; mahkeme iptal kararı verdikten sonra 2 yıl içinde yeniden işlem yapılmazsa disiplin cezası verilemeyecek.

https://www.tele2haber.com/cezaevindeki-90-bin-mahkuma-af-geliyor