Almanya’dan Türkiye’ye tatile gelen Böcek ailesinin İstanbul Kumkapı’daki otelde yaşamını yitirmesine ilişkin yürütülen soruşturmada, otel yöneticileri ve ilaçlama şirketi yetkilileri hakkında yeni adli kararlar verildi. Otel sahibi H.O. için ev hapsi, otel çalışanı R.B. için yurt dışı çıkış yasağı uygulanırken, diğer otel çalışanı M.M.U.D.C. ile ilaçlama şirketi sahipleri Z.K., S.K. ve D.C. “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan tutuklandı. Simitçi M.K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

OTEL SAHİBİNE EV HAPSİ, ÇALIŞANLARA TUTUKLAMA

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 şüpheli, işlemlerinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinden adliyeye sevk edildi.

Savcılık sorguları sonrasında, otel sahibi H.O., otel çalışanları M.M.U.D.C. ve R.B., ilaçlama şirketi sahipleri Z.K., S.K. ve D.C. hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Simitçi M.K. için ise adli kontrol tedbiri istendi.

Hakimlik, yapılan değerlendirme sonrası otel sahibi H.O. hakkında ev hapsi, otel çalışanı R.B. hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi. Diğer otel çalışanı M.M.U.D.C. ile ilaçlama şirketi sahipleri Z.K., S.K. ve D.C. “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Simitçi M.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olayla ilgili daha önce de bölgede faaliyet gösteren midyeci, kokoreççi, lokumcu ve kafe sahibinin tutuklandığı hatırlatıldı.

ŞİRKETİN SERTİFİKA KAYDI YOK

Soruşturma dosyasına göre, 9 Kasım’da Almanya’dan tatil için İstanbul’a gelen Kadir Muhammet Böcek (6), Masal Böcek (3), anne Çiğdem Böcek (27) ve baba Servet Böcek (38), Kumkapı’da konakladıkları otelden zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

Tedavi sürecinin ardından dört kişilik aile, ilerleyen günlerde peş peşe hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında otel ve çevresinde incelemeler genişletildi, farklı iş kollarından kişiler gözaltına alındı.

Dosyada yer alan bilgi ve raporlara göre, olayın yaşandığı otelin 202 numaralı odasında 11 Kasım tarihinde DSS isimli bir şirket tarafından ilaçlama yapıldı. İl Sağlık Müdürlüğü’nün başsavcılığa gönderdiği yazıda, DSS adlı şirketin izinsiz faaliyet gösterdiği, ilaçlama işlemini yapan şüpheli D.C. hakkında ise bu işlemi yapabilmesine yönelik herhangi bir sertifika kaydının bulunmadığı belirtildi.

İlaçlama işleminin, şirket sorumlusu S.K. denetiminde D.C. tarafından gerçekleştirildiği, Z.K.’nin ise ilaçlama şirketinin sahibi olduğu kaydedildi. Savcılık, “ilaçlama işleminden sorumlu D.C, S.K ve Z.K isimli şahısların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiklerini” değerlendirdi.

Soruşturma dosyasında, Harbour Suites Old City isimli otelin sahibinin H.O. olduğu, otelde ihtiyaç duyuldukça kısmi zamanlı olarak R.B. ve M.M.U.D.C.’nin görev yaptığı bilgisi yer aldı. Otel sahibinin, yetkisi ve sertifikası bulunmayan DSS isimli firmaya ilaçlama yaptırmasının, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranış olarak değerlendirildiği ifade edildi.

RESEPSİYON GÖREVLİLERİNİN ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

Sevk yazısına göre, resepsiyon görevlisi M.M.U.D.C., bilgi sahibi sıfatıyla verdiği ilk ifadede, 101 numaralı odada yapılan ilaçlama sonrası oluşan kokudan rahatsız olduğunu, bu nedenle dışarı çıktığını anlattı. Ancak şüpheli sıfatıyla alınan sonraki ifadesinde bu kokudan bahsetmediği tespit edildi.

Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadesinde M.M.U.D.C., otelin kapısını kilitleyerek yemek yemek için dışarı çıktığını, geri döndüğünde otelde zehirlenme geçiren kişileri baygın halde bulduğunu beyan etti.

Savcılık, resepsiyon görevlisi R.B.’nin de beyanlarını inceledi. M.M.U.D.C.’nin ilaç kokusundan rahatsız olduğu için dışarı çıktığına dair anlatımı ile R.B.’nin ifadelerinin olayların akışına uygun olmadığı değerlendirildi. Bu kapsamda, R.B.’nin de resepsiyon görevlisi sıfatıyla gerekli kontrol ve denetimleri yapmayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı belirtildi.

Soruşturma dosyasında yer alan kamera görüntüleri, olay anına ilişkin kritik ayrıntılar içeriyor. Görüntülerde, baba Servet Böcek’in, kaldıkları odanın kapısının kilitli olması nedeniyle dışarı çıkamadığı, kapıyı kırmaya çalıştığı tespit edildi.

Kapının açılamaması üzerine, koridorda bulunan vatandaşların kapıyı kırmak için yardım etmeye çalıştığı, bu sırada şüpheli M.M.U.D.C.’nin olay yerine gelerek kapıyı açtığı belirlendi. Savcılık, bu aşamada da M.M.U.D.C.’nin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı değerlendirmesinde bulundu.

AYNI OTELDE BAŞKA ZEHİRLENME VAKALARI DA KAYDA GEÇTİ

Savcılıkça yürütülen soruşturmada, aynı otelde konaklayan M.T., F.R. ve A.H. isimli kişilerin de 15 Kasım tarihinde zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldığı, tedavilerinin ardından taburcu edildikleri bilgisine ulaşıldı.

Bu bulgu, olayın sadece Böcek ailesi ile sınırlı kalmadığını, otelde benzer şikâyetlerle başvuran başka misafirlerin de bulunduğunu ortaya koydu.

Sağlık Bakanı'ndan Kumkapı zehirlenmesine dair açıklama
Sağlık Bakanı'ndan Kumkapı zehirlenmesine dair açıklama
İçeriği Görüntüle

Soruşturma kapsamında, Böcek ailesinin hastane başvuruları ve tedavi süreçleri de dosyaya girdi. İfade ve belgelerde, ailenin 12 Kasım sabahı mide bulantısı şikâyetiyle Bezmialem Hastanesi’ne yarı baygın halde gittiği belirtildi. Burada baba Servet Böcek ve anne Çiğdem Böcek’e serum takıldığı, mide koruyucu ve ağrı kesici ilaç yazıldığı, zaman zaman kusan çocuklara ise farklı bir işlem uygulanmadığı aktarıldı.

İfadelere göre, çocukların “Bezmialem Hastanesi’nde bakılmadığı için Çapa Hastanesi’ne sevk edildiler. Burada da çocuklara probiyotik yazıldı ve başkaca bir tedavi uygulanmadan” taburcu edilip otele döndü. Aynı gün mide rahatsızlığı nedeniyle hiçbir şey yiyemedikleri, gece saatlerinde şikâyetlerin yeniden arttığı ifade edildi.

KİLİTLİ KAPIDA KRİTİK ZAMAN KAYBI

Soruşturma evrakına giren bilgilere göre, 13 Kasım saat 01.00 sıralarında şikâyetleri ağırlaşan aile, kaldıkları otele ambulans çağrılması için başvurdu. Ancak bir süre sonra yeniden otele döndükleri, odanın kilitli olması nedeniyle içeride bulundukları sürede zehirli gaz solumaya devam ettikleri değerlendirildi.

Kamera ve ifade kayıtlarına göre, odanın kapısı açılana kadar geçen sürede önemli ölçüde zaman kaybı yaşandı. Aile, daha sonra ambulansla hastaneye ulaştırıldı; ancak önce çocuklar, ardından anne ve en son baba Servet Böcek yaşamını yitirdi.

Savcılığın yürüttüğü soruşturmada, otel yönetimi, ilaçlama şirketi ve sorumlu kişilerin ihmallerine ilişkin değerlendirmelerin sürdüğü, adli sürecin çok yönlü olarak devam ettiği bildirildi.

Kaynak: ANKA