Meclis Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 20’nci toplantısı başladı. Toplantının başlangıcında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Libya Genel Kurmay Başkanı’nı taşıyan uçağın düşmesiyle ilgili üzüntülerini ve başsağlığı dileklerini iletti. Kurtulmuş, “Böyle bir kazanın ülkemizin sınırları içinde olması ayrı bir üzüntü kaynağıdır. Bütün Libya halkına başsağlığı diliyorum” dedi.
TBMM’de yürütülen komisyon çalışmalarında ortak rapor hedefi öne çıkarken, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, tüm siyasi partilerin şerh düşmeden uzlaşacağı bir metin ortaya koymayı amaçladıklarını söyledi. Kurtulmuş, komisyonun bugüne kadar kritik eşikleri büyük bir hassasiyetle geçtiğini belirterek, gelinen aşamada en önemli hedefin ortak bir rapor yazılması olduğunu vurguladı.
“HERKESİN ŞERHSİZ ORTAKLAŞMASINI UMUYORUZ”
Komisyonun çalışmalarına ilişkin bilgi veren Kurtulmuş, siyasi partilerin kendi raporlarını başkanlığa sunduğunu, bu metinlerin birer siyasi tutum belgesi olarak değerlendirildiğini ve Meclis’in internet sitesinde kamuoyuna açıldığını söyledi. Ortak bir rapor için çalışacaklarını ifade eden Kurtulmuş, muhalefet şerhi olmadan kabul edilecek bir metnin hem Meclis hem de toplum açısından güçlü bir mesaj olacağını dile getirdi. Raporun oluşturulması için ilave süreye ihtiyaç olduğunu belirten Kurtulmuş, bu konuda oylama yapılacağını kaydetti.
AKADEMİSYENLERDEN TUTANAK ANALİZİ
Tüm dinlemelerin ardından kapsamlı bir tutanak analizine ihtiyaç duyulduğunu belirten Kurtulmuş, bu süreçte akademisyenlerden destek alındığını söyledi. Prof. Dr. Havva Kök Arslan ve Dr. Murat Sevecan’ın hazırladığı analizde, farklı disiplinlerden akademisyenlerin katılımıyla, katılımcı ve çoğulcu bir yöntem izlendiği belirtildi. Prof. Arslan, çalışmanın yönetici özeti niteliğinde bir analiz olarak hazırlandığını ifade etti.
AYRIŞMA NOKTALARI VE UZLAŞI ARAYIŞI
Sunumu yapan Dr. Sevecan, komisyon tutanaklarında özellikle güvenlik ve özgürlük dengesi konusunda belirgin görüş ayrılıkları bulunduğunu, sürecin nihai hedefi konusunda ise net bir mutabakat oluşmadığını aktardı. Terörün sona ermesi, demokratikleşme, normalleşme ve siyasal entegrasyon gibi farklı hedeflerin dile getirildiğini ancak bunların nasıl bir bütün oluşturacağına dair ortak bir çerçevenin henüz netleşmediğini söyledi. Af ve topluma entegrasyon konularında da ciddi yaklaşım farklılıklarının bulunduğunu vurguladı.
ÖNE ÇIKAN ÖNERİLER
Analizde, sürecin nihai hedefine dair net ve ölçülebilir bir tanım yapılması, demokratikleşme adımlarının içeriğinde ortak zemin oluşturulması, toplumsal güveni artıracak somut adımların gecikmeden atılması ve hukuki altyapının tamamlanması gerektiği yönündeki görüşler öne çıktı. Katılımcılık ve şeffaflık mekanizmalarının güçlendirilmesi de temel başlıklardan biri olarak değerlendirildi.
SİYASİ PARTİLERDEN FARKLI DEĞERLENDİRMELER
Sunumun ardından söz alan TİP Milletvekili Ahmet Şık, komisyondaki siyasi parti dağılımının eşit olmadığını belirterek rapordaki tespitlerin eksik kaldığını savundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise raporun geciktirilmeden yazılması gerektiğini ifade ederek, Türkiye’nin üniter yapısı, toprak bütünlüğü, Türkçe’nin resmi statüsü ve Cumhuriyet ilkelerinin hiçbir siyasi pazarlığın konusu olamayacağını söyledi. Atılacak adımların terör örgütlerine yeni alanlar açmaması gerektiğini vurguladı.
DEM Parti Milletvekili Saruhan Oluç, ortak raporun şerhsiz ve tam uzlaşıyla çıkmasının topluma verilecek mesaj açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise silah bırakmaya ilişkin bir yasanın ivedilikle çıkarılması gerektiğini belirterek, partilerinin ortak rapora katkı sunacağını söyledi. CHP’li Gökçe Gökçen de demokratikleşme adımlarının raporda açık şekilde yer almasını temenni ettiklerini ifade etti.
EMEP Milletvekili İskender Bayhan, akademik analizin İmralı görüşmeleri ve kapalı oturumları kapsamadığı için eksik kaldığını savunurken, sürece Meclis’te grubu bulunmayan partilerin de dahil edilmesi gerektiğini söyledi. AKP Milletvekili Ayşe Böhürler ise sürecin nihai amacının raporda açık biçimde tanımlanmasının önemine dikkat çekerek, soyut kavramların sürece zarar verebileceğini ifade etti.
CHP’DEN “KALICI BARIŞ” VURGUSU
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, partilerinin raporuna yönelik eleştirileri şaşkınlıkla karşıladığını belirterek, kalıcı barış için gerekli yasal adımların öncüsü olacaklarını söyledi. Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesi ve terör tanımının yeniden yapılmasına dair önerilerini hatırlatan Emir, raporun 86 milyon için hazırlandığını vurguladı. CHP’nin suskunluğunun bilinçli bir tutum olduğunu ifade eden Emir, eleştirilerin haksız olduğunu savundu.
KURTULMUŞ: “OLUMU VE UMUTLUYUM”
Tartışmaların ardından yeniden söz alan Meclis Başkanı Kurtulmuş, zor ve mayınlı bir sürecin geride bırakıldığını belirterek, olumlu ve umutlu bir noktada olduklarını söyledi. Komisyonda yer alan 10 siyasi partinin görüşlerini net biçimde ortaya koyduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu eğilimlerin ortak bir metinde buluşmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi. Barış ve kardeşlik dilinin kullanılmasının zamanın ruhu açısından gerekli olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş ayrıca, Kudüs’te yapılan bir toplantıda Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail temsilcilerinin örtülü biçimde Türkiye’yi tehdit ettiğini öne sürerek, Türkiye’nin iç cephede birlik ve kardeşliği güçlendirmek için fazla zamanı olmadığını söyledi.
KOMİSYONUN SÜRESİ UZATILDI
Toplantı sonunda yapılan oylamada, komisyonun görev süresinin 31 Aralık’tan itibaren iki ay uzatılması oy birliğiyle kabul edildi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, mümkün olan en geniş mutabakat için çalışacaklarını belirterek, “Bütün meseleyi çözecek olan komisyon değil. SDG’nin silah bırakmasını komisyon nasıl sağlayacak?” ifadelerini kullandı. Çıkacak yasanın geçici ve müstakil olabileceğini söyleyen Kurtulmuş, fikirlerin henüz ham olduğunu ve bir çerçeve metin oluşturulacağını kaydetti.