World Gold Council ve USGS verilerine göre bugüne kadar yeryüzünden yaklaşık 216 bin ton altın çıkarıldı, yeraltında ekonomik olarak üretilebilir 64 bin ton rezerv kaldı. Türkiye’nin 6 bin 500 ton seviyesindeki altın potansiyeli ve madencilikteki gelişmeler, küresel altın kıtlığı tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor.
DÜNYADA NE KADAR ALTIN KALDI?
World Gold Council ve ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS) tarafından derlenen verilere göre, dünyada altın arzı giderek daralıyor. Yapılan hesaplamalar, bugüne kadar yeryüzünden yaklaşık 216 bin ton altın çıkarıldığını gösteriyor.
Bu miktar eritilip tek parça haline getirilse, yüksekliği yaklaşık 22 metre olan, dört katlı bir bina büyüklüğünde altın bir küp ortaya çıkıyor. Buna karşılık, yeraltında ekonomik olarak çıkarılabilir olduğu teyit edilen altın rezervlerinin yalnızca 64 bin ton civarında olduğu ifade ediliyor. Analizler, bilinen tüm altın varlığının yaklaşık dörtte üçünün zaten üretildiğine, mevcut üretimin ise üçte ikisinin 1950 sonrası dönemde gerçekleştiğine işaret ediyor.
TÜRKİYE’NİN ALTIN REZERV POTANSİYELİ
Türkiye’nin yeraltındaki toplam altın potansiyelinin yaklaşık 6 bin 500 ton olduğu tahmin ediliyor. Bu potansiyelin 5 bin 980 tonluk kısmı hâlâ yeraltında duruyor. Söz konusu rezervin bugünkü fiyatlarla piyasa değerinin yaklaşık 461 milyar dolar seviyesinde olduğu hesaplanıyor.
Uzmanlar, bu potansiyelin verimli biçimde değerlendirilmesinin Türkiye’nin dış ticaret dengesi, döviz rezervleri ve ekonomik bağımsızlığı açısından kritik fırsatlar sunduğunu belirtiyor. Ancak mevcut altın üretim kapasitesinin, potansiyelin gerisinde kaldığı ifade ediliyor. Sektör temsilcileri, yeni yatırımların önünü açmak için özellikle madencilik izin süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini dile getiriyor.
ALTIN NERELERDE KULLANILIYOR?
Bugüne kadar çıkarılan altının kullanım alanı, küresel ölçekte şu şekilde dağılıyor:
Yüzde 45: Mücevherat
Yüzde 22: Külçe ve madeni paralar
Yüzde 17: Merkez bankası rezervleri
Yüzde 16: Teknoloji ve diğer sanayi alanları
Bu tablo, altının yalnızca yatırım aracı değil, aynı zamanda finansal sistem ve teknoloji sektörünün de vazgeçilmez girdilerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.
Kanıtlanmış rezervlerin sınırlı görünmesine karşın, uzmanlar yeraltında henüz keşfedilmemiş daha büyük altın potansiyellerinin bulunabileceğini belirtiyor. Altın fiyatlarındaki yükseliş, geçmişte kârlı görülmeyen düşük tenörlü cevherlerin bile ekonomik hale gelmesine yol açıyor. Bu durum, yeni arama projelerini ve daha zorlu jeolojik koşullarda yapılan sondaj çalışmalarını teşvik ediyor.
DÜNYADA EN ÇOK ALTIN ÇIKARAN ÜLKELER
Küresel altın üretiminde öne çıkan ülkeler, mevcut tabloyu şekillendiren başlıca aktörler olarak öne çıkıyor:
1- Çin
Dünyanın en büyük altın üreticisi konumundaki Çin, artan iç talebi karşılamak için altın üretimini agresif biçimde artırmayı hedefliyor.
2- Avustralya
Özellikle Batı Avustralya’daki zengin yataklar sayesinde uzun süredir ilk sıralardaki yerini koruyor.
3- Rusya
Sibirya başta olmak üzere geniş rezerv alanlarıyla yüksek üretim seviyesini sürdürüyor ve altını stratejik bir araç olarak değerlendiriyor.
4- Kanada
Ontario ve Quebec bölgelerindeki maden yatırımlarıyla istikrarlı bir üretim profili sergiliyor.
5- Amerika Birleşik Devletleri
Nevada’daki Carlin Trend sahası, ülkenin toplam altın üretiminin önemli bir bölümünü oluşturuyor.
6- Kazakistan
Devlet destekli madencilik projeleriyle üretimini hızla artırarak küresel sıralamada yukarıya tırmanıyor.
7- Meksika
Maden mevzuatında yapılan esneklikler sonrasında yeniden güçlü üretim seviyelerine ulaşmış durumda.
8- Peru
Yüksek tenörlü yataklarıyla küresel tedarik zincirinin önemli üreticileri arasında yer alıyor.
9- Güney Afrika
Tarihsel liderliğini kaybetmiş olsa da, üretim hacmi sayesinde hâlâ ilk 10 ülke içinde bulunuyor.
10- Özbekistan
Navoi bölgesindeki büyük altın yatakları sayesinde üretiminin büyük kısmı kamu kontrolünde yürütülüyor ve ülke, küresel sıralamada üst basamaklarda kalmayı sürdürüyor.