Vanity Fair’e konuşan isimlerden biri olan Wiles, ABD eski Başkanı Donald Trump hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Alkol kullanmamasıyla bilinen Trump’ı “alkolik bir kişiliğe sahip” olarak tanımlayan Wiles’ın sözleri, ABD siyasetinde yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi.
“ALKOLİKLERDE KİŞİLİK DAHA ABARTILI HALE GELİR”
Wiles, yazar Chris Whipple’a verdiği röportajda, “Yüksek işlevli alkolikler ya da genel olarak alkolikler içtiklerinde kişilikleri daha abartılı hale gelir. Bu nedenle büyük kişilikler konusunda biraz uzman olduğumu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı. Wiles’ın bu sözleri, Trump’ın karakterine yönelik dolaylı bir eleştiri olarak yorumlandı.
“FIRSAT BULDUĞUNDA İNTİKAM ALACAK”
Trump’ın başkanlığa dönmeden önce de sert ve açık sözlü değerlendirmeler yaptığını belirten Wiles, eski başkanın uygun bir ortam oluştuğunda siyasi rakiplerinden intikam alacağını öne sürdü. Wiles, Trump’la, yönetiminin ilk 90 günü içinde rakipleriyle hesaplaşmayı tamamlamaya yönelik “gevşek bir anlaşma” yaptıklarını da iddia etti. Trump’ın her sabah intikam düşüncesiyle uyanmadığını belirten Wiles, “Ama fırsat bulduğunda bunu yapacaktır” dedi.
“AÇIKLAMALARIM ÇARPITILDI”
Tepkilerin ardından Wiles, salı sabahı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Vanity Fair’de yayımlanan yazıda “önemli bağlamın göz ardı edildiğini” savundu. Söz konusu makalenin kendisine, Beyaz Saray ekibine ve Trump yönetimine yönelik samimiyetsiz bir saldırı olduğunu öne süren Wiles, ifadelerinin bilinçli şekilde çarpıtıldığını dile getirdi.
TRUMP, ÖZEL KALEM MÜDÜRÜNE SAHİP ÇIKTI
Donald Trump ise New York Post’a verdiği röportajda Wiles’a destek verdi. Alkol kullanmadığını vurgulayan Trump, “Bunu herkes bilir. Ama sık sık şunu söylerim; eğer içseydim, alkolik olma ihtimalim çok yüksek olurdu. Bunu kendimle ilgili defalarca dile getirdim. Bu, fazlasıyla sahiplenici bir kişilikle ilgili” ifadelerini kullandı.
Trump, söz konusu röportajı okumadığını ancak yazılanların gerçeği yansıtmadığını belirterek, röportajı yapan kişinin açıklamaları kasıtlı olarak yanlış aktardığını savundu. Açıklamalar, ABD kamuoyunda yankı uyandırırken tartışmanın önümüzdeki günlerde de sürmesi bekleniyor.




