CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, yurttaşlara söz hakkı verilmediği gerekçesiyle TRT Genel Müdürlüğü önüne mobil stüdyo kurarak TRT yönetimine dikkat çeken bir çağrıda bulundu. TRT Genel Müdürü’nü açık tartışmaya davet eden Akdoğan,
“‘Bu söylediklerin yalan’ diyorsan bana aç stüdyoyu. Kendin gel ya da AK Partili gazetecileri çağır. Çıkalım, milletin gözünün önünde konuşalım. Bu millet artık neyin ne olduğunu görsün.” ifadelerini kullandı.
Akdoğan, TRT’nin bütçe yapısı ve kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Konuşmasında TRT’nin gelirlerinin %70’inin doğrudan vatandaşın cebinden, kalan %30’unun ise kamu kurumlarının reklam bütçelerinden aktarıldığını vurgulayan Akdoğan şöyle konuştu:
%70’i böyle toplandı mı? Toplandı. Geri kalan %30 nereden geliyor? Kamuya ait kurumların buraya verdiği reklamlardan. Yani o da yine kamudan çıkıyor. Arkadaşlar, %70’i vatandaşın cebinden, %30’u kamu kurumlarının parasından çıkıyor. Buraya geçen sene 32 milyar para gelmiş. 32 milyar, yani eski parayla 32 katrilyon. Burası paraya doymuyor!
Akdoğan, TRT’nin bu bütçeyle nasıl yönetilemediğini sorgulayarak,
“Verin 32 katrilyonu, Hakkı abi de yönetir TRT’yi, o da televizyon izliyor. Hepimiz televizyon izliyoruz arkadaşlar. Buna kabullenmemiz mümkün değil.” dedi.
“PARAMIZLA TRT’YE REKLAM VEREMEDİK”
CHP’nin seçim döneminde TRT’ye reklam vermek istediğini ancak bunun dahi engellendiğini belirten Akdoğan, yaşanan süreci şu sözlerle anlattı:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak paramızla bu kanala reklam veremedik. ‘Alın bu para, bizim reklamımızı yayınlayın’ dedik. ‘Yok’ dediler; ne parayı alırız ne reklamı yayınlarız.
Türkiye’nin yakın tarihindeki kritik kırılma anlarına da değinen Akdoğan, 17–25 Aralık süreci ile 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatarak:
17–25 Aralık diye bir gerçek var bu ülkede. Kim yaptı, ne yaptı, nasıl yaptı? 15 Temmuz’da buraya gelen darbecilerin de Allah belasını versin; hukuk da cezasını versin.”
ifadelerini kullandı.