Haber

Okan Konuralp'ten Merdan Yanardağ çıkışı!

TBMM Genel Kurulu'nda CHP tarafından Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün tüm boyutlarıyla araştırılması üzerine verilen öneri reddedildi. CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp basın özgürlüğü ihlallerini ve bağımsız yargı tartışmalarını eleştirdi.

TBMM Genel Kurulu'nda CHP tarafından Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün tüm boyutlarıyla araştırılması üzerine verilen öneri reddedildi. Önerinin gerekçesini açıklayan CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, şunları söyledi:

"TCK 217'de bir suç tanımı var. Madde, özetle, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak, halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak şeklinde. Yüzlerce bağımsız, tarafsız gerçek gazeteci bu maddeye atfen suçlanıyor, gözaltına alınıyor ve hatta tutuklanıyor. Üstelik, bu kararların Anayasa Mahkemesinden, oradan olmasa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden gazeteci arkadaşlarımızın lehine döneceğini, gazeteci arkadaşlarımızın aklanacağını siz de biliyorsunuz. Peki, sizin suç algınıza göre sormak gerekirse kayıtsız şartsız AK Parti iktidarını destekleyen ve kendilerini 'gazeteci' olarak nitelendiren kişiler arasında, örneğin, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu işleyen tek bir kişi yok mu? Bu hazretlerinizin sözlerinde, yazılarında, manşetlerinde yalan, dezenformasyon, itibarsızlaştırma, iftira hiç mi yok? Var ve siz de biliyorsunuz olduğunu ve var olduğunu bildiğiniz hâlde susuyorsunuz.

"Bir nevi FETÖ'nün tamamlayamadığını tamamlamaya çalışıyorsunuz"

Şimdi, Merdan Yanardağ bir başka suçlamayla cezaevinde ve dişiyle tırnağıyla kurduğu, büyüttüğü Tele1'e de kayyum atadınız. Merdan'a yöneltilen suçlama casusluk; oysaki Merdan Yanardağ, FETÖ terör örgütünün hedefinde olmuş, Ergenekon kumpas davalarında aylarca hapis yatmış ama FETÖ'nün karşısında geri adım atmamış bir gazeteciydi. Ve şimdi siz ve sizin bağımsız yargınız FETÖ'nün diz çöktüremediği Yanardağ'a diz çöktürmeye, bir nevi FETÖ'nün tamamlayamadığını tamamlamaya çalışıyorsunuz. Bu büyük yanlıştan kurtarmalısınız kendinizi. Bir diğer örnek Fatih Altaylı. Kendisine Tayyip Beyi tehdit suçundan hapis cezası verildi. Altaylı'ya verilen ceza da bir çifte standart örneği. İşinize gelince yazılarına, değerlendirmelerine sığındığınız kimi tarihçiler, yazarlar, hukukçular Altaylı'nın lehine mütalaa verdiği hâlde kendisi hakkında hüküm tesis edildi. 'Biz vermedik, bağımsız yargı verdi' diyorsunuz ama bu tür yargı kararlarını savunmaktan da geri durmuyorsunuz çünkü 'bağımsız' dediğiniz yargı pek çok tartışmalı davada kararlarını hukuki içtihatlara göre değil Tayyip Bey'in ve yakın çevresinin arzularına ve beklentilerine göre veriyor. Gizli tanık ifadelerine dayanan mesnetsiz suçlamalarla gazetecilere gözdağı veriliyor, iktidarınıza yakın medya kuruluşları aracılığıyla masumiyet karinesi ayaklar altına alınıyor."