Yüksek Mahkeme, hayvanların hukuken “hak öznesi” değil “eşya” statüsünde değerlendirildiğini belirterek düzenlemeyi Anayasa’ya uygun buldu.
“POZİTİF YÜKÜMLÜLÜK” VURGUSU
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, popülasyon kontrolünün devletin pozitif yükümlülüğü olduğu vurgulanırken, öldürme yöntemlerine izin veren düzenlemelerin de mümkün olduğu ifade edildi. Kamu sağlığı ve güvenliği açısından getirilen hükümlerin Anayasa’ya aykırılık taşımadığı vurgulandı.
HAYVANLARIN “HUKUKİ STATÜ AÇISINDAN EŞYA” OLDUĞU SAVUNULDU
Kararda, hayvanların Türk hukuk düzeni bakımından bir hakkın öznesi değil, hukuki statü itibarıyla eşya olarak değerlendirildiği ifade edildi. Mahkeme, çevrenin korunmasına ilişkin anayasal yükümlülükler bağlamında, hayvanların korunması için devlete önlem alma görevinin bulunduğunu kaydetti.
AYM, kamu sağlığının korunması amacıyla hayvan popülasyonunun insan sağlığını tehdit etmeyecek ölçüde dengede tutulması gerektiğini vurguladı. Bu yükümlülüğün, “kişinin maddi ve manevi varlığını koruma” hakkı kapsamında devlete verilmiş pozitif bir yükümlülük olduğu ifade edildi.
“ANAYASAYA AYKIRILIK YOK” DENDİ
Mahkeme, bu çerçevede kanun koyucunun öldürme yöntemlerine izin veren düzenlemeler yapmasının mümkün olduğunu, bu durumun Anayasa’ya aykırılık oluşturmadığını belirtti.
BİR İSİM KARARA İTİRAZ ETTİ
Dosyada karşı oy veren AYM üyesi Kenan Yaşar, sokak hayvanlarına ilişkin devlet politikalarının belirlenmesinde “yaratılanı yaradandan dolayı sevme” anlayışının gözetilmesi gerektiğini ifade ederek düzenlemeye itiraz etti.
AYM’nin kararı, uzun süredir Türkiye’nin en hararetli toplumsal tartışmalarından biri olan sokak hayvanları düzenlemesinde kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor. Bu kararın ardından gözler, belediyelerin uygulama takvimine ve yapılacak ikincil düzenlemelere çevrildi.




