İmralı Süreci'nde TBMM'de Milli Birlik Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu'nda 21 Kasım'da PKK'nın lideri Öcalan ile görüşme yapmak için İmralı Adası'na gidiş kararı verildi. Karar, AKP, MHP, DEM Parti, TİP ve EMEP'in oyları ile geçti. CHP, komisyonda bu kararın verildiği toplantının gizli yapılması yani tutanakların 10 yıl boyunca kapalı kalması nedeniyle oylamaya katılmadı. CHP, İmralı Adası'na gidecek heyete de üye vermeyeceğini açıkladı.

Komisyondaki oylamaya DSP, Hüdapar ve Demokrat Parti oylamada hayır oyu verdi. Yeniden Refah Partisi, İmralı Adası'na gidişe karşı çıkıp oylamaya katılmadı. Yeniyol Grubu da oylamada çekimser kalsa da heyete üye vermeyeceğini açıkladı.

Demokrat Parti, komisyonun İmralı Adası'na gitmesi durumunda heyetten çekileceğini oylama öncesi açıklamıştı.

Komisyon üyesi Demokrat Parti Milletvekili Haydar Altıntaş, komisyondan çekilme kararlarını açıkladı.

"ÇEKİLİYORUZ"
Sözcü'den Emin Özgönül'ün haberine göre; Altıntaş kararları hakkında, "Milletin evladı, milletin temsilcileri aracılığıyla katilinin ayağına götürülüyor. Milli egemenlik yaralanır, milli vicdan sakatlanır, komisyondan çekiliyoruz" dedi.

Ziyaretin Öcalan'a 'meşruiyet' kazandırma amacı olup olmadığı sorusuna da Altıntaş şöyle yanıt verdi:

“Genel Başkanımız Gültekin Uysal ile birlikte yaptığımız değerlendirme sonucu komisyondan çekilme kararı aldık. Meclisi teröristin ayağına götürüyorlar. İmralı Adası’nda geçmişte derin acılar yaşandı ve hafızalarda tazeliğini koruyor. Şimdi adaya yapılacak ziyaretin, millet vicdanını kanatacak yeni olaylara vesile olmamasını diliyorum. Biz teröristle pazarlık olmaz diyoruz. Şimdi neyi konuşacaksınız? Zaten söylemek istediği her şeyi söylüyor. İmralı’da anlaşma masası mı kurulacak? Öcalan’a ve PKK’ya meşruiyet kazandırma hesabı mı var?”

Kanser tedavisi gören TELE1 çalışanının işten çıkarılma isyanı
Kanser tedavisi gören TELE1 çalışanının işten çıkarılma isyanı
İçeriği Görüntüle

Altıntaş süreç içinde DEM Parti'den gelen taleplere de şu sözlerle dikkat çekti:

"Bu istekler sıralanıp milletin egemenlik hakkı tartışılıyor. Ana dilde eğitim, üniter devletin yerinden yönetim tarzıyla federe bir devlet haline getirilmesi gibi tartışmalar başlatılıyor"

Kaynak: Sözcü